KEDİLERİN BÜYÜK GİZEMİ

KEDİLERİN BÜYÜK GİZEMİ

Kediler…
Garip davranışlarıyla sır dolu davranışlar sergileyen canlılardır. Belki de onların üstün yetenekleri vardır. 
Kedilerin inanılmaz özellikleri aslında bundan 1400 yıl önce peygamber efendimiz tarafından bizlere bildirilmiştir. İslam inancına göre Hz. Adem’den sonra yaratılan ilk iki canlıdan birisi de kedilerdir. İlk insan Hz. Adem’den hemen sonra yaratılan kedilere insanın yararlanabileceği şekilde adeta doğa üstü güç gibi bir yetenek verilmiştir. Peygamber efendimiz kedilerle ilgili neler yaşamış ve onlar hakkında bize nasıl bir mesaj vermiş bakalım. Peygamber efendimizin kedisinin adı Müezza’dır. Siyah ve beyaz renkleri vardır. Üst damağında da lekeler bulunmaktadır. Evde kediniz varsa damağına bakarak Müezza’nın soyundan gelip gelmediğine bakabilirsiniz. Günümüzde ender rastlanan bir durumdur. Peygamber efendimiz Uhud Seferi’nde ordusuyla beraber yol alırken birden karşısına bir kedi çıkar, yavrularını emziriyordur. Kediyi hiçbir şekilde rahatsız etmek istemeyen peygamberimiz, ordusunu kedisinin etrafından dolandırmakla kalmamış, ordusundan bir askeri yeni yavrulamış olan bu kedinin başına bekçi olarak bırakmıştır. Ordu seferden dönene kadar o nöbetçi asker kediye bakmıştır. Sefer bitip peygamber efendimiz ordusuyla geri döndüğünde ilk işi bu kediyi nöbetçiden teslim almış ve sahiplenmiş. Bundan sonraki hayatında peygamberimizin kedisi olma şerefine erişmiştir. Peygamber efendimiz kedinin adını Müezza koymuş. Peygamberimiz kedisini öyle seviyormuş ki bir gün kedisiyle birlikte otururken kedisi giysisinin üstünde uyuyakalmış. Peygamber efendimizin oturduğu yerden kalkması gerektiğinde yapmaya çalıştığı şey ise adeta tüm insanlığa örnek olacak davranıştır. Sakince mırıldanarak uyuyan kedisini uyandırmak isteyen peygamberimiz çareyi, kedisinin yattığı kısımda elbisesini yırtmakta bulmuş ve onu uyandırmadan kalkmış. Bir başka ilginç olay ise peygamber efendimiz abdest alacağı su dolu kaba yaklaştığında Müzezza’nın bu kaptan su içtiğini görmüş. Kedisinin su içmesini bitiren peygamberimiz, aynı kaptaki kalan sudan abdest almış. O sırada sahabelerinden birisi ‘ durun Resulüm! O kaptan kedi su içti’ diyince peygamberimiz ‘onlar hayvanlar arasında en temiz ağza sahiptirler’ buyurmuştur. O günden sonra sünnet olduğu üzere sahabeleri bir kedi gördüklerinde abdest alacakları su kaplarını kedilerin önüne uzatarak onların su içmelerini sağlamışlar. Bir hadiste ise efendimiz ‘kediler pis değildirler. Bırakın evinizde sizlerden biri gibi özgürce dolaşsın ‘ demiştir. Günümüzde de gözlemliyoruz, kediler her gün temizlenmek için saatlerini harcıyorlar. Kedi sevmek imandandır buyrulmuştur. Bir hadise göre’ kedisini eve kapatıp onu aç bırakan kimsenin cehennemde çekecek olduğu cezadan bahsedilir. Belki aramızda bilenler vardır. Çocukken söylenen bir söz vardı. Bir kediyi öldürürsen yedi tane cami yaptırman gereklidir. İslamiyette kedi sevgisinin büyük bir önemi bulunmaktadır. 
Firavunlar zamanında da kedilerin oldukça önemli bir yeri vardı. Bir kediyi incitmek ya da onu öldürmek çok ağır bir suçtu ve cezası idamdı. Bir evde yangın çıktıysa yapılacak ilk iş içeride kedi varsa onu kurtarmaktı. O dönemde kedilerin insanlardan daha üstün canlılar olduklarını düşünüyorlardı. Bir kedi eceliyle hayatını kaybederse hemen mumyalanırdı.
Tabi ki her canlı sevilmeyi ve saygı duyulmayı hakediyor. Her birinin bu dünyada var olmasının bir sebebi var. Yaşamak onlarla güzel. Tüyleri kadar ömürleri olmasını diliyoruz…